İstanbul’da yetişen büyük velîlerden. 1100 (m. 1688) senesinde Kaşgar’da doğdu. 1174 (m. 1760) senesi Safer ayının yedinci gününde İstanbul’da Eyüp’deki dergâhında vefât etti. Ders verdiği ve imamlık yaptığı câminin yanına defnedildi. Sonra üzerine bir türbe yaptırıldı.
Abdullah-ı Kaşgârî, İstanbul’a gelince Eyyûb’a yerleşti. Balî-zâde Abdülbâkî Efendi’nin yaptırdığı dergâhta talebe yetiştirip, insanlara doğru yolu göstermeye çalıştı. Buradan, Nakşibendiyye yolunda olan Hacı Mürtezâ Efendi’nin yaptırdığı câmiye ta’yin edildi. Burada onaltı sene insanlara doğru yolu göstermekle meşgûl oldu.
Abdullah-ı Kaşgârî vefât edince, yerine, oğlu Ubeydullah Efendi geçerek, on sene babası gibi insanlara doğru yolu anlattı. Onlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirdi. Ubeydullah” Efendi çok genç yaşta iken vefât etti. Ubeydullah Efendi’nin vefâtından sonra dergâhın imamlığı Îsâ Efendi’ye verildi. Îsâ Efendi insanlara va’z ve nasihatleri ile faydalı olurken, aynı zamanda ilim tâliblerine de ilim öğretti. Îsâ Efendi, 1207 (m. 1792) senesinde vefât eyledi. Şeyh Îsâ Efendi, dergâhın yan tarafına defnedildi. Sultan Üçüncü Selim Hân, kabrin üzerine bir türbe inşâ ettirdi.
Şeyh Îsâ Efendi’den sonra, Abdullah-ı Kaşgârî Efendi’nin dâmâdı olan, Çelebi Mehmed bu dergâhda hocalık yapmaya başladı. Çelebi Mehmed Efendi 1208 (m. 1793)’de vefât etti. Yerine Hacı İsmâil Efendi geçerek insanlara doğru yolu göstermeye çalıştı. Hacı İsmâil Efendi 1212 (m. 1797) senesinde vefât etti. Hacı İsmâil Efendi’den sonra Seyyid Abdullah Efendi bu dergâhta hocalık yapmaya başladı. Bu zât 1213 (m. 1798) senesinde genç yaşta vefât etti. Bu zâtın yerine Îsâ Efendi-zâde Lütfullah Efendi hocalık yapmaya başladı. Lütfullah Efendi, 1216 (m. 1801) senesinde bu vazîfeden alındı. Hüdâverdi Efendi vekîl hoca olarak dergâha ta’yin edildi. Sultan Vahdeddîn Hân zamanında bu dergâha, zâhirî ve bâtınî ilimler hazînesi Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî Efendi İmâm-hatîb olarak bizzat Sultan tarafından ta’yin edildi. Seyyid Abdülhakîm Efendi bu dergâhda insanlara ilim öğretti. Feyz ve bereket saçtı.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Hadîkat-ül-cevâmi’ sh. 260
2) Sefînet-ül-evliyâ cild-2, sh. 58
ABDULLAH-I KAŞGÂRÎ