Âb-ı Hayat – 4410 (Cuma’nız Mübarek Olsun)


ali zeki osmanağaoğlu

Büyükler buyurdular ki;

Mübarek Hocamız “Allah rahmet eylesin” buyurdular ki, Allahü teala kullarına iki büyük nimet vermiştir. Biri iman, biri sıhhat. İman nimetinin korunması yalnız ve yalnız namaz kılmaya bağlıdır. Namaz kılmayanın ya imanı vardır ya da yoktur. Ama namaz kılıyorsa, namaz onu korur. Çünkü günde beş defa namaz kılar. İki namaz arasında bir dahaki namazı nasıl kılacağım, abdestim bozulmasın, cemaati kaçırmayayım diye devamlı düşünür, böylece hep Allahü teala ile beraber olur. Namaz işte böyle imanı korur. Peki sıhhat nasıl korunur? Heraklius, cenab-ı Peygambere “aleyhissalatü vesselam” bir doktor gönderdi. Doktor, Kralımız sizin hastalarınızı muayene edip tedavi etmem için beni size gönderdi, dedi. Çok iyi ettiniz, ev verin, yiyecek verin, buyurdular. Altı ay sonra doktor gelip; ya Muhammed “aleyhisselam”, altı aydır buradayım, hasta olarak bana kimse gelmedi dedi. Peygamberimiz; bir altı ay daha kalabilirsiniz. Misafire hizmet etmek dinimizin aslıdır. Siz de bizim misafirimizsiniz. Yalnız şunu iyi bilin ki, benim eshabımdan hiç biri sana gelmez, çünkü onlar hasta olmaz. Niçin? Çünkü onlar üç şarta dikkat ederler. Eshâbım temizliğe çok dikkat eder. Acıkmadıkça bir şey yimez ve sofradan, doymadan önce kalkar, buyurdular. Çok mühim bu.

Fî emanillah



Âb-ı Hayat – 4410 (Cuma’nız Mübarek Olsun)

Kategori içindeki yazılar: Kelâm-ı kibâr