Hocamıza, kâfirlerin başarılı olmasının sebebi sorulduğunda buyuruyorlardı ki; siz başarı diye neyi kastediyorsunuz, rüyadaki başarıdan mı bahsediyorsunuz, hayattaki başarıdan mı bahsediyorsunuz? Rüyadaki başarıdan bahsediyorsanız, ona başarı denmez. Çünkü rüyada insan zengin olur, fakir olur, gökdelen diker, her şeyi yapar. Ama öldüğü zaman, uyanınca, gel buraya hesap ver denilecek, bunları ne için yaptın denilecek… O halde siz başarı denilince; öldükten sonra Rabbimin rızasını nasıl kazanırım, bundan Rabbim razı olacak mı diye düşünürseniz, bundan sonra yaptığınız her şey Rabbimizin rızasına uygun olmuş olur. Siz eğer insanlar beğensin, insanlar bahsetsin, zengin olayım, meşhur olayım isterseniz, olursunuz. Ama öldükten sonra başarısız olursunuz. O halde başarı; Rabbimizin rızasıdır, öldükten sonra işe yarayandır. Rabbimizin rızası bu iki şartı yerine getirmeye bağlıdır. O halde, sadaka verdikten sonra, yapılan dua neticesinde ve yetmiş tane istigfâr okuduktan sonra yaptığınız herhangi bir işte dünya başarısı olsa ne olur, olmasa ne olur. Ama mutlaka bilmelidir ki, bundan Allahü teâlâ razıdır. Çünkü aklımıza göre değil, bildirilen sebebe yapışınca, araya nefsimiz girmediği müddetçe neticesi hep hayırlı olur inşâallah
Âb-ı Hayat – 4378