Âb-ı Hayat – 4359


Mübarek Hocamız buyurdular ki, Allahü tealanın en razı olduğu amel ve ibadetlerden birisi de, O’nun kullarına iyilik etmektir. Cenabı Hak en çok bundan razı oluyor. Çünkü O’nun kulları. Ve o iyiliğin de yüz çeşidi var, bin çeşidi var. Ona bir selam vermek, ona bir ayakkabı vermek, her şey bir iyiliktir ama öyle bir iyilik var ki, bütün bu iyiliklerin hepsi, o şimdi söyleyeceğimiz iyiliğin yanında deryada bir damla eder. Öyle bir iyilik var. O da ne? O’nun kulları yanmasın diye uğraşmak. Yani islamiyeti anlatmak. Yani islamiyeti tebliğ etmek. Bu, biliyorsan bildiğinle, bilmiyorsan büyüklerin bilgisiyle yani kitaplarıyla bunu yapacaksın. İşte bu, iyiliklerin en yücesidir. Bu iyilik için bir adım atana verilen sevap, bütün dünyada ne varsa, hepsi ona veriliyor. Mübarek Hocamız yine buyuruyorlar ki; melekler kanatlarını döşer, bu şerefli kul üzerimize bassın, çünkü Allahü tealanın dinine hizmet için gidiyor. Karada, havada, denizde ne kadar mahluk varsa, ne varsa, hepsi bunun için istiğfar ediyorlar, dua ediyorlar; ya Rabbi afv et bu kulunu, bu, senin dinini anlatmak için gidiyor.



Âb-ı Hayat – 4359

Kategori içindeki yazılar: Kelâm-ı kibâr