Âb-ı Hayat – 4330


Bir mübarek zat buyurmuş ki; Siz hakiki bir müslüman olun, lâyıkıyla ibadet yapın, Allaha teslim olun, isterse dünya saltanatı içinde yaşayın, hiç mahzuru yok. İş, sıdk-ı sadakatle, kendisini İslamiyete intibak ettirmektir. Çünki cenab-ı Hak bu kullarını daha yaratırken hasta yarattı. Bu hastalığın tedavisi şarttır. Bunun doktoru, büyüklerin rûhudur. Mübarek Hocamız; evet onlar vefat ettiler; ama ruhları bizden ayrı değil efendim, buyurdular. Biraz da tabii korkmak lazım, çünki buyuruyorlar ki; Onlar vefat etmekle bizi bırakmazlar, bizden ayrılmazlar. Ruhları her zaman bizlerle beraberdir. Peki, nasıl istifade edeceğiz? Mutlaka hatırlayarak, anarak, onlara Fatiha okuyarak. Yoksa sadece bakar geçerler; ama istifade edemeyiz. Bulut gelir geçer, o bulutun yağmur vermesi için, bir irtibat kurmak lazımdır. O irtibat da, ya bir Fatiha okuyarak, ya kitap okuyarak, ya kabirlerine giderek olur. O bağlantı sebebiyle, onlar zaten vermeye hazırdır.



Âb-ı Hayat – 4330

Kategori içindeki yazılar: Kelâm-ı kibâr