Âb-ı Hayat – 4317


Din ilimdir, ilimsiz din olmaz. Sabahtan akşama kadar kırdığımız bardakların yarısı dini bilmemektendir. Öğrenmemek de felaket. Çünkü, öğrenmek farz. Siz şimdi buraya niçin geldiniz? Beni sevindirmeye. Peki, beni sevindirmenizden ne hâsıl oldu? Mübarek Hocamız “kuddise sirruh” buyurdular ki, Eğer, bir mümin bir mümini sevindirirse, bundan cenab-ı Hak razı olur. Allahü tealanın razı olduğu, memnun olduğu bu nesne, eğer gökten yere inen bir ampul olsaydı, yani cenab-ı Hak, teşekkül eden bu rızasını ampul olarak sarkıtsaydı güneş kararırdı. Onun nûru olur, o kadar aydınlanır. Ağabeyler, görmüyormusunuz, her taraf nûr, bayram. Allahü teala hakiki bayramlara kavuştursun. Mü’minin hakiki bayramı, son nefesinde iman ile ölmek ve Mübareklerin bize, daha başlamadan hoş geldiniz demesini beklemek. Cenab-ı Hak inşallah hepimize lutfeder, ihsan eder de, Büyükler bize hoş geldin derler.

Fî emanillah



Âb-ı Hayat – 4317

Kategori içindeki yazılar: Kelâm-ı kibâr