Âb-ı Hayat – 4285


Mübarek Hocamızdan “kuddise sirruh” naklen söylüyorum, buyurdular ki; Şâh-ı Nakşibend hazretlerine sormuşlar. Allahü tealanın razı olduğu dereceler, makamlar çoktur. Allaha varan yüz derece olsaydı, siz hangi dereceye talip olurdunuz? Şâh-ı Nakşibend hazretleri ‘kuddise sirruh’ buyurmuşlar ki; Bir, muhabbet, sevgi derecesine talip olurdum. Çünki sevgi, bütün sıkıntıları, kirlilikleri örter. Yok etmese de, örter. Sevgi ile insan birçok şeyleri afv eder. Nitekim, cenab-ı Hak buyuruyor ki; Ey Habibim, ben sana âşıkım. Sen kalkıp bir avuç toprağa minnet ediyorsun. Muhabbet derecesine talip olurdum. Bir derece daha var, Rabbimin rızasını kazanmak için, bir de ona talip olurdum. O da, genç yaşta Allaha tevbe eden bir delikanlının, ayağındaki kıl olmak isterdim. O halde, genç yaşta Allah diyen bir müslüman, Allah diyen bir kardeşimiz, o kadar kıymetlidir ki, Şâh-ı Nakşibend hazretleri; Rabbimin rızasını kazanmak için, ayağındaki bir kıl olmak bana yeter, diyor. Onun için, hayat, benim dava arkadaşlarımda! Gençlerde! Biz artık yaşlandık. Allah hepinize selamet versin.



Âb-ı Hayat – 4285

Kategori içindeki yazılar: Kelâm-ı kibâr