Cenab-ı Peygamber ‘aleyhissalatü vesselam’ buyuruyor ki; Hayrunnas men teallemel Kur’âne ve alleme hu. İnsanların hayırlısı, insanların faydalısı, Kur’ân-ı kerim öğrenen ve öğretendir. Kur’ân-ı kerîmin bizim için, müslümanlar için gelme sebeplerinden biri; bunu yap, bunu yapma; böyle yaşa, böyle yaşama, bunun için. Yani içindeki ilimlerdir. İşte, hayrunnas. İnsanların hayırlısı. Men teallemel Kur’ân. Kur’ân-ı kerîmin ilimlerini bilen ve. Ve alleme hu. O ilmi yayan. Nedir o? Mübarek Hocamız ‘kuddise sirruh’ buyuruyorlardı ki; Kur’ân-ı kerîm tefsiri fıkıhtır, ilmihâldir. Niçin İlmihâli okuyoruz? Dinimizi öğrenmek için. Peki, din nedir? Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerifler. Dolayısıyla, Kur’ân-ı kerîme ulaşmayan, Kur’ân-ı kerîm kaynağından çıkmayan din, din olmaz. Çünki aslı o. O halde, Kur’ân-ı kerîmi anlamak isteyen, ilmihâl okumalıdır, dinini öğrenmelidir. Yoksa ya anlatanın yüzünden yahut da kendi anlayışı yüzünden bir kelimesinin anlamına yanlış inanmış olsa küfre girer. Çünki Allah kelamı. Allah korusun.
Âb-ı Hayat – 4231