ali zeki osmanağaoğlu
Büyükler buyurdular ki;
Bir gün Peygamberimiz ‘sallallahü aleyhi ve sellem’ oturuyorlar, yanında sevdikleri var. Bunu bir müslüman rüyasında görüyor. Hazret-i Peygamber ‘aleyhissalatü vesselam’ etrafında onbeş-yirmi kişi sohbet ediyorlar, o da orada dinliyor. Derken ellerinde leğen, ibrikler, melekler geliyor, hepsine döküyorlar, hepsi abdestlerini tazeliyor, sıra buna gelince su dökmüyor, abdest aldırmıyor ve oradan dağılıyorlar. Bu hemen hazret-i Peygamberin ‘aleyhissalatü vesselam’ yanına gidiyor, ya Resûlallah, ben de senin ümmetindenim. Neden beni böyle ayrı bıraktınız? Melekler bana su bile vermediler. Ben de senin ümmetindenim, diyor. Buyuruyorlar ki; Allah Allah, ben seni tanımıyorum. Nasıl benim ümmetim oluyorsun? Aman ya Resûlallah, ben müslümanım. Namaz da kılıyorum, diyor. Peygamber efendimiz, tamam, beni seven, beni hatırlayan, bana selam gönderir. Şimdiye kadar senin bir selamını duymadım. Bana günde kaç salevât-ı şerife getiriyorsun? Hiç! Sonra nasıl böyle sevdiğini iddia ediyorsun, diyor. Çok üzgün, çok perişan, başını önüne eğiyor. Ya Resûlallah, bir şey söyleyebilir miyim? Vallahi de billahi de Allahü tealayı ve Peygamberini ‘aleyhissalatü vesselam’ her şeyden daha çok seviyorum, diyor ve bu sevgisinden dolayı, bütün melekler ona su dökmeye geliyor.
Fî emanillah
Âb-ı Hayat – 4123 (Cuma’nız Mübarek Olsun)