Âb-ı Hayat – 4102 (Cuma’nız Mübarek Olsun) #3


ali zeki osmanağaoğlu

Büyükler buyurdular ki;

Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri buyurmuşlar ki; “Bir gömleğin düğmesinin bir ipliği haramdan olsa, o gömlek ile kılınan namaz kabul olmaz.” Peygamberimiz “aleyhisselatü vesselam” buyuruyorlar ki; “Evinde, odasında bir iplik kadar haram olsa; o odada kılınan namaz kabul olmaz.” Mü’minlerin Allahü teala’ya vereceği iki türlü hesap var; biri kendisiyle Allahü teala arasında olan muhasebe, diğeriyse diğer kullar ile arasında olan muamele. Bu, diğer kullar ile arasında olan münasebetleri ki sabahtan akşama kadar onlarla meşgul. Mutlaka ya selam veriyordur ya selam alıyordur mutlaka bir temasımız var. Her temasta ödümüz kopsun bir kul hakkı üzerimize gelir mi gelmez mi diye. Bu, âhirette mahkemeye gidecek. Ama Rabbimle kendi aramdaki günahlar için istigfar ederim, gözyaşı dökerim, yalvarırım. Bu, babayla oğul arasında suçlu olmak gibidir. İki tokat vurur sonra affeder. Ama kesinlikle o sonsuz ateş, sonsuz Cehennem suçlular için değildir; inkaâr edenler içindir. Suçluların, Allah göstermesin, Allah düşürmesin, Cehenneme varıncaya kadar; ölürken, hatta dünyada iken çeşitli acılar, ızdıraplar, hastalıklar; ölürken, Allah muhafaza etsin, çekilen ızdıraplar ve acılar; kabirde çekilen acılar ve ızdıraplar, mahşerde, sırat köprüsünde… Bütün bunlar şaka değil. Allahü tealanın huzurunda verilecek hesaplar… Bu safhalardan geçerken günahlar dökülebilir, hiç de kalmayabilir. Kalsa da içeriye girebilir. Hatta İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri buyuruyorlar ki; “Cehenneme girecek gühankâr Müslümanlar günahları sebebiyle değil, günahlarına küfür karıştığı için gireceklerdir.” Ya kâfirlerin bir işini beğenmiştir ya kâfirlerin bayramlarını beğenmiştir ya da bunlara gönül bağı olduğu için ateşe girer. Küfrün ilacı, küfrün cezası; ateş. Küfür bulaşıklığı olduğu için ateşe giriyor, yoksa sadece günahkâr olduğu için değil. Onun için, teberri olmadıkça tevelli olmaz. Kalben hiç olmazsa… Kalıp olarak olmasa da kalben onlardan uzaklaşamazsa kalben Allahü teala’ya yaklaşamaz.

Fî emanillah



Âb-ı Hayat – 4102 (Cuma’nız Mübarek Olsun) #3

Kategori içindeki yazılar: Kelâm-ı kibâr