Birisi nasihat almak için Veysel Karani hazretlerinin gittiği camiye gelmiş. Mübarek, camiye bir girmiş ve üç gün sonra dışarı çıkmış. Düşünün, üç gün abdestini tutup, namazını kılmış. Veysel Karani hazretleri camiden çıkınca, efendim, üç gündür kapıda bekliyorum, demiş. Niçin? Sizin nasihatinizi almak için, demiş. Peki, iyi dinle. Allah seni biliyor mu? Elbette biliyor. Başkası bilmese de olur. Allahı biliyor musun? Elbette biliyorum. Başka bir şeyi bilmesen de olur. Efendim, bir nasihat daha söyleyin, demiş. Allah seni görüyor mu? Elbette görüyor. Başkası görmese de olur, demiş. Şimdi bir etrafa bakın, insanların çektiği sıkıntıların tamamı “desinlerden” ileri gelmektedir. O ne der, bu ne der? Hem dünyada, hem de âhirette rahat etmek isteyen, müslümanlık dairesi içine girmelidir. Dinin içinde tamamen insana faydalı şeyler vardır.
Âb-ı Hayat – 4084