Mübârek Hocamız, börek gibi ekmek nev’inden şeyleri el ile yerlerdi. Mübârekler, akşam iftarlarını açar açmaz “Neveytü savme gaden” diyerek ertesi günkü oruca niyyet ederlerdi. İftar sofrasında dâimâ şu şeklde duâ ederlerdi; Yâ Rabbî, Ramezân-ı şerifde afv ve mağfiret eylediğin kulların meyanına dâhil eyle. Ramezân-ı şerîfin şefâ’atine nâil eyle.
Şaban-ı şerifin son günü Peygamber efendimizin bir hutbesi var, buyurdular ki; Ey müslümanlar, ey eshabım, yarın bir ay doğacak, bir ay üzerinize gölge verecek, o ay çok kıymetli bir ay. O ayın içinde bir gün var, bin aya bedel. Bir ömür boyu ibadet sevabı var. hem de, günahsız olarak. Bu ayda oruç tutmayı Allahü teala emretti, teravih kılmak sünnet oldu. O ay Ramezan…
Âb-ı Hayat – 4054