Âb-ı Hayat – 3996


Mübarek Hocamız buyurdular ki, evliyalar bir taşa ellerini sürseler, o elini koyduğu yerden bin sene feyz gitmez. Onun için hepimiz çok şanslıyız, çok bahtiyarız. Cevherin kıymetini bilelim, onu bir cam parçasıyla değiştirmeyelim. Mevta olduğu zaman ne okuyoruz? “Bismillahirrahmanirrahim İnna lillah ve inna ileyhi raciun“, yani “Biz Allah için yaratıldık, Allah için dünyaya geldik, sonunda yine Allah’a döneceğiz”. Biz şeytanın, nefsin arzuları için dünyaya gelmedik.

Bir gün Emin Garbi abi, Allah rahmet eylesin, cebinden bir takvim yaprağı çıkardı. Türkiye Takviminden bir yaprak. Gel bak, bu takvim yaprağından bir şeyler okuyalım dedi. Bakın Peygamber efendimiz “aleyhissalatü vesselam”; “Günahsız bir çocuğu sevindirenin Allahü teala seksen senelik günahını affeder” buyuruyor. Tabii Ahmed Mekki Efendi hazretleri vardı, Allah rahmet eylesin. Cebinde devamlı şeker taşırdı. Çocukları gördükçe şeker verirdi.



Âb-ı Hayat – 3996

Kategori içindeki yazılar: Kelâm-ı kibâr