Mübarek Hocamız bir gün buyurdular ki; “Kardeşim, Abdülhakîm Efendi hazretlerinin elinin değdiği yerden bin sene feyz gitmez. Elhamdülillah efendim, bu el Abdülhakîm efendi hazretlerinin eline değdi ve onun elini öptü. Bu elde feyz vardır” buyurdular. Mesela hanım anne Efendi hazretlerinin elini çok öpmüştür, çok sohbette bulunmuştur. Hanımanne küçük çocukken Abdülhakîm Efendi hazretleri onu yanına çağırmış. Yanına oturtmuş ve not defterine bir not yazmış, eline vermiş. Hanımanne de bu notu babası Ziya beye getirmiş. Ziya bey bu notu okuyunca, “bu çok kıymetli, bunu cüzdan içine koyayım da zayi olmasın” demiş. Abdülhakîm Efendi hazretleri orada buyurmuşlar ki: Nefise-i Sîret, hasene-i sûret, rü’yet-i aliyyesiyle müşerref olan zevât-ı kiram bahtiyardır. Yani (Nefise Siret’in mübarek güzel yüzüne bakmakla şereflenen mübarek zatlar ne bahtiyardır.) Enver abi hanımannenin yüzüne de baktı, elini de öptü.
Âb-ı Hayat – 3982