Geçenlerde bir yerde arkadaşlara anlattım. Bizim ömrümüz, öğretmekle geçti. Her sene sınıfın sonunda öğrencilerin bir kısmı geçiyor, bir kısmı ikmâle kalıyor, bir kısmı sınıfta kalıyor. Bu dünya, imtihan dünyasıdır. Ve herkes bu imtihanın sonunda, âhirette karnesini alacaktır. Bu karnede ya geçer yazacaktır, yani Cennete; ya ikmâle kalacaktır, bir müddet sonra girecektir; Allah muhafaza etsin, bazılarına, sen o güzel imanı üç-beş kuruşa, dünya menfaatine değiştirdin. Sen imanını verdin, dünyayı aldın. Senin maalesef imanın gitti, haberin yok, denilecek ve sonsuz olarak Cehenneme atılacaktır. Öteki, ikmâle kalanlar. Ama sınıfta kalanlar yandı. Dünya âhiretin tarlasıdır. Bir insan tarlayı niye alır? Veyahut da bir insana tarlayı niye verirler? Bir şey ek diye. Sen dikilecek değilsin. Bir insana tohum veriyorlar, tarla da veriyorlar. Bu ne demektir? Bu tohumu saç, bire yüz al, yedi yüz al, bin al. Sen ne yapıyorsun? Tohumu yiyorsun, tarla da orada duruyor. Sonra adama tohumu burnundan yedirirler.
Âb-ı Hayat – 3908