Âb-ı Hayat – 3854


Bir gün Hızır “aleyhisselam” camiye gitmiş. Cemaatten birinin yanına oturmuş. O da horul horul uyuyor. Uyandırmış. Dayı, yahu kalk abdestin bozulacak, demiş. Sana ne demiş. Allahü Ekber Bismillah. Biraz sonra yine uykuya dalınca, gene dürtmüş. Dayı demiş, kalk abdestin bozulacak. Bir yakalamış elini, şimdi nereye kaçacaksın demiş. Ben şimdi kalkacağım ayağa, diyeceğim ki bu Hızır aleyhisselamdır. Bunun bir parçasını koparan Cennete gidecektir. Allah aşkına dokunma demiş. Peki demiş bir dakika, bir tarafa gitmeyeceğim, tamam yakaladın beni. Cebindeki evliyalar defterinde arıyor arıyor adamın ismini, hiçbir yerde yok. Açmış elini, Cenab-ı Hakka dua etmiş. Bu beni tanıyacak kadar senin sevgili kulun. Ama evliyalar defterinde ismi yok. Nasıl olur bu iş? Cenab-ı Hak bildiriyor ki, sen bana âşık olanları bilirsin, benim kime âşık olduğumu sen ne bilirsin? Onlar gizlidir.



Âb-ı Hayat – 3854

Kategori içindeki yazılar: Kelâm-ı kibâr