Âb-ı Hayat – 3860


Hocamız “rahmetullahi aleyh” buyurdular ki; Allah yolunda çalışmak herkese nasip olmaz. Herkes Silsile-i Aliyye’yi her gün okumalı. Büyüklerin isminde bereket vardır. Ben ezberledim, her gün okuyorum. Çok kitab okuyorum. Abdülhakîm Efendi hazretleri de çok okurdu. Bana da çok okumamı söylerlerdi. Kendilerini tanıdığımda 18 yaşında bir askerî öğrenciydim. Eyüp camiinde kitap okuyorlardı. Oturacak yer bulamadım. Gittim rahlenin yanına oturdum. Hiç farkına varmadan bir saat geçti. Cami çıkışında bana; “Küçük efendi seni çok sevdim. Evim Eyüp’de, ne zaman istersen gel” buyurdular. Devamlı gittim. Sohbetlerine doyum olmazdı. Eve gitmek için son vapuru bekler, onu da kaçırır, Fatih’e kadar yürüyerek giderdim. Bana yazdıkları bir mektup var. Halen saklıyorum. “Aziz Hilmi” diye başlıyor. Aziz demek sevimli demek. Devamında şöyle yazmışlar: “Bir gün gelecek insanlar din bilgilerini Hilmi’den öğrenecekler.” Şimdi dünyanın her tarafına kitab gönderiyoruz. Mektuplar geliyor. Buraya gelmeden önce eczanede 40’a yakın mektup okudum. 4-5 tanesi Çin’den gelmişti. Bizim dağıttığımız kitaplar çok kıymetli, çok faideli kitaplardır. Çünkü bizim değil islam âlimlerinin kitaplarıdır. Bizim sözlerimiz cam parçalarına benzer. Hiç pırlantayla cam parçaları bir olur mu?





Âb-ı Hayat – 3860

Kategori içindeki yazılar: Kelâm-ı kibâr