Yaratılanlar, tesadüfen mi yaratılmıştır

Hiçbir dine inanmayan kâfirler, “her şey rastgele, tesadüfle var olmuştur” diyor!

 

 

 

Sual: Bazı kimseler, her şey, kendi kendine, tesadüfen var olmuştur diyor. Böyle söyleyenlerin sözünde gerçeklik olabilir mi?

 

Cevap: Dünyanın her yerinde ayrı ayrı manzaralar, çeşitli varlıklar var. İnsan bu manzaralara bakmaya doyamıyor ve yaratılan diğer varlıkları görünce de hayranlık duymaktan kendini alamıyor. Acaba bunlar, kendi kendine mi var olmuştur? Her varlık, hep hesaplı ve düzenli, sanki her şey aynı bir makinadan çıkmış gibi. Her şey fizik, kimya, biyoloji, astronomi kanunlarına bağlı. Hele, insanın yaratılışındaki ahenk ve nizam, insanın içindeki organların, bir makinanın parçaları gibi, birlikte çalışması, anlayanları hayran bırakmaktadır. Meşhur İngiliz biyolog Darwin bile; “Gözün yapısındaki intizamı, incelikleri düşündükçe, hayretten tepem atacak gibi oluyor” demiştir. Bütün varlıklar, birbirlerine değişmez kanunlarla bağlıdır. Din sahipleri, bunları yaratan, bilen, bir Halık, Yaratıcı vardır diyor. Hiçbir dine inanmayan kâfirler ise, her şey rastgele, tesadüfle var olmuş diyor. Yaratıcı, Peygamberleri ile haber de gönderiyor. (Her şeyi ben yarattım. Hepinizin sahibi benim. Bana inanırsanız, sizi Cennetime koyacağım. Sayısız nimetler vereceğim. Sonsuz zevk ve saadet içinde yaşayacaksınız. Peygamberlerime inanmayanları Cehennemde sonsuz azab edeceğim) diyor. Cennet ve Cehennem yok ise, Peygamberlere inanmış olanlar, aldanmış ise, bunlar hiç zarar görmeyecektir. Fakat Peygamberlerin sözleri doğru olduğundan, bunlara inanmayanlar ve bunların sözlerini değiştirenler, sonsuz azap göreceklerdir.

 

Sual: İslamiyet geldikten sonra, diğer dinlerin hükümleri tamamen yürürlükten kalkmış mıdır?

 

Cevap: Her din, kendisinden önce gelen dini neshetmiş, değiştirmiştir. En son gelen ve her dini değiştirmiş, daha doğrusu dinlerin hepsini kendinde toplamış olup, kıyamete kadar hiç değişmiyecek olan din, Muhammed aleyhisselamın dinidir. Bugün, Allahü teâlânın sevdiği, beğendiği din de, İslam dinidir. Bu dinin bildirdiği farzları yapanlara ve haramlardan kaçınanlara Allahü teâlâ, ahırette nimetler, iyilikler verecektir ki bunlar, sevap kazanır. Farzları yapmayanlara ve haramlardan kaçınmayanlara, ahırette cezalar, acılar vardır ki böyle kimseler, günaha girer.

 

 

 

Osman Ünlü’nün önceki yazıları…


Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü