Âhirete gittiğimiz zaman, cenab-ı Peygamberin ‘aleyhissalatü vesselam’ buyurduğu gibi; Ey Eshabım, söyleyin bakalım, müflis kime derler? Allahü tealanın Resûlü daha iyi bilir. Mübarek buyuruyor ki; Çok ibadetle gelir, çok hizmetle gelir, çok ümitle gelir; fakat terazide bütün emekleri ters tarafa giderse; bir, kul hakkına girerse, iki, bütün alacaklılar aldıktan sonra bir de başkasının günahları yükletilirse, Cennete gitmek ümidiyle geldiği halde, onu Cehenneme atarlar. Vallahi, billahi, tövbe. Allah muhafaza etsin. Onun için, son nefes gelinceye kadar, hiç kimse halinden emin olmasın. Havf ve reca dediğimiz o korku ve endişeyle, ümitle yaşamakta fayda vardır. Çünki cenab-ı Peygamber ‘aleyhissalatü vesselam’ buyuruyor ki; Öyle haller vardır ki, bir mü’minin Cennete gitmesine bir zır’a kalmıştır, yani şu kadar bir yer kalmıştır, onu da hallettikten sonra artık Cennete gidecektir. Orada bir nefsinden, huyundan, bir kelam eder, küfre girer. Bütün ömrü ibadetle geçtiği halde, sonunda Cehenneme gider. Hadis-i şerif bu. Öyle insanlar vardır ki, bütün ömrü küfürle, papazlıkla, zulümle geçer. Ölümüne bir zır’a kala bir kelime-i şehadet getirir, tam bir dönüş yapar, Allahü teala onu Cennetine koyar.
Âb-ı Hayat – 4341