Bundan yüz sene evvel hiç birimiz yoktuk, bundan yüz sene sonra da hiç birimiz yokuz. İki tane yokluk arasında çok kısa bir varlık içindeyiz. Bu kısa hayatımızı en kıymetli işle değerlendirelim. Çünki hayat kısa, yol uzun, varacağımız yer sonsuz, şaka değil. Allahü teala korusun, bir kibritin ateşine elini, parmağını tutamazsın. Orada ateş var, ateş! Ve ateş, bildiğin ateş değil. Mübarek Hocamız kaç defa öyle buyuruyorlardı; “Kardeşim, benim bu insanlara aklım ermiyor. Bu ateşi bir an düşünse, uyku uyuyamaz, ne olacak benim halim diye yemek yiyemez, efendim”. Çünki senin kendini çok takdir etmen, çok beğenmen, sana aittir. Burada önemli olan, Allahü tealanın takdir etmesi, Allahü tealanın beğenmesidir. Allahü teala kimi beğeniyor? Kesin söylüyorum, Allahü teala alçak gönüllüyü sever. Allahü teala kibirliyi sevmez. Çünki mübarek Hocamız buyurdular ki; Her türlü günaha cenab-ı Hakkın sıfatları düşmandır; ama kibirliye, zâtı, bizzat kendisi düşmandır. Onun için, hiç acımam, yakarım buyuruyor. Allahü tealanın verdiği bazı kabiliyetler, bazı üstünlükler, bazı mevkiler, insanı insan olmaktan çıkarmasın.
Âb-ı Hayat – 4306