İnsanlara kaba davranmak!

“Resullah efendimiz heybetli yani saygı ve korku hasıl ederdi. Fakat, kaba değil, nazik idi. Herkese acırdı…”

 

 

 

Sual: Bir kimsenin insanlara, hanımına, kocasına, çocuklarına hitab ederken, “lan, adi mal, şerefsiz, sapık…” gibi kelimeler kullanması, dinen uygun olur mu?

 

Cevap: Eshab-ı kiramdan Ebû Sa’îd-i Hudrî hazretleri, Peygamber efendimizin güzel hâllerini anlatırken;

 

“Resullah efendimiz heybetli yani saygı ve korku hasıl ederdi. Fakat, kaba değil, nazik idi. Herkese acır, kimseden bir şey beklemezdi. Saadet, huzur isteyen, Onun gibi olmalıdır” buyurmaktadır.

 

Resulullah efendimizin en büyük düşmanı olan ve mübarek vücuduna ve nazik ruhuna eziyet ve işkenceler yapan Ebu Cehil’e lanet ettikleri, sövdükleri görülmemiştir.

 

Kadınların kalbleri ince, nazik ve hislerine tabidirler. Hadis-i şerifte;

 

(Bir erkek, zevcesini döverse, kıyamette ben onun davacısı olurum) buyuruldu.

 

Dünya işlerindeki kusuru için, dövmek şöyle dursun, acı, sert bile söylememelidir.

 

İmâm-ı Rabbânî hazretleri;

 

“Hiçbir bî edeb yani edepsiz, Allahü teâlânın rızasına kavuşamamıştır” buyurmaktadır.

 

Haram işleyeni görünce, gadaba gelmek, din gayretinden ileri gelir. Fakat, kızınca aklın ve İslamiyetin dışına taşmamak lazımdır. Ona, kâfir, münafık, deyyus ve diğer fuhuş, çirkin şeyler söylemek, haram olur. Söyleyenin ta’zir edilmesi, cezalandırılması lazım olur. Haram işleyeni görenin, buna cahil veya ahmak demesine izin verilmiş ise de, yumuşak, tatlı söyleyerek nasihat vermek, iyi olur. Hadis-i şerifte;

 

(Allahü teâlâ, her zaman yumuşak söylemeyi sever) buyuruldu.

 

Seâdet-i Ebediyyede Ta’zîr bahsinde buyuruluyor ki:

 

“Müslümana, ey kâfir, ey habis, ey sapık, ey facir diyen ta’zîr olunur. Ey münafık, Yahudi, Nasrani, kahpenin oğlu diyen ta’zîr olunur. Namussuzun oğlu, facirenin oğlu, kâfirin oğlu, fasıkın oğlu, hırsızların yuvası, zanilerin başı, haramzâde, oğlancı diyen ta’zîr olunur.

 

Ta’zîrin çoğunda, Allahü teâlânın hakkı ve kul hakkı birlikte vardır. Fakat kul hakkı daha çoktur. Ta’zîr, incitilen kimsenin affetmesi ile sakıt olur. Kul hakkını hâkim affedemez. Bir kimse, birine çeşitli kelimelerle veya birkaç kişiye bir kelime ile sövse, her biri için ayrı ayrı ta’zîr olunur. Çünkü kulların hakları birbirleri yerine geçmez.

 

Ta’zîr, haram işleyene ve sözü ile, hareketi ile, işareti ile, Müslümana haksız olarak eziyet verene yapılır.”


Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü