Mübarek Hocamız “rahmetullahi aleyh” buyurdular ki; Ehl-i sünnet itikadını anlatan kitapları yaymak, anlatmak için gidenlerin ayaklarının altına melekler kanatlarını döşerler. Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem buyuruyorlar ki; Bir talebe dinine ait bir mesele öğrenmek için evinden çıksa, hocasının evine kadar yürüse, bu şerefli kul benim üzerime bassın diye, melekler kanatlarını bunun ayaklarının altına döşer. Havadaki bütün kuşlar, karadaki bütün hayvanlar, denizdeki bütün balıklar bu kul için istiğfar ederler, bunu affet diye dua ederler. Bu, öğrenmek için gidene verilen ecirdir… Ya öğretmek için giderse!…. Bir kişiye bir kitap vermek için yola çıkanın yol boyunca alacağı ecir ve sevap, öğrenmek için gidenden daha fazladır. Gerek bizzat giderek, gitmese de sebeb olarak, her ne şekilde olursa olsun iştirak eden bu sevaba kavuşur. Sadaka için verilen para, Allah yolunda gazâ için verilen paranın kıymeti yanında hiç kalır. Gazâ için harcanan para ise, emr-i maruf için harcanan para yanında hiç kalır. Birine, Ehl-i sünnet itikadını anlatan bir kitap vermek veya anlatmak, yazmak, emr-i maruftur.
Âb-ı Hayat – 4265