Âb-ı Hayat – 4246


Bugüne kadar her şey söylendi. Zaten Mübarek Hocamızın ömrü boyunca binlerce çiçekten toplayarak hazırladığı Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye kitâbı var. Bunu okuyan, âlim olur. Hele içindekileri yapan, evliya olur. Bir insanın bundan başka neye ihtiyacı olur? Ben İlmihâli yirmi defa okudum, her okuyuşta yeni şeyler öğreniyorum, buyurdular. Bir defasında bir arkadaşa, siz İlmihâli kaç defa okudunuz kardeşim, diye sordular. O arkadaş da göğsünü kabartarak, bir kere baştan sona kadar okudum dedi. Allah Allah, ben yirmi defa okudum, daha bir şey anlamadım, buyurdular. Roman gibi okumak, doğru değildir. Şimdi arkadaşlar okuma grupları kuruyorlar. Çok seviniyorum. Efendim, bu paragraftan şunu anladık, acaba Hocamızın buradaki maksadı nedir, diyorlar. Sual sormak bilmenin alametidir. Bilen sorar. Onun için, sormak, ilmin yarısıdır buyuruluyor. Onun için çok seviniyorum. O suallerden anlıyoruz ki, kitaplar dikkatle okunuyor. Dikkatle okunan kitapların satırları arasında Mübareklerin ruhaniyeti vardır. İnsan farkında olmadan, kalbinin temizlendiğini his eder. Kalp temizlenince de insanın imanla ölmesi mukadderdir. İmanla ölmek veya ölmemek, kalbe bağlıdır. Kalbin temizliği imanla gitmenin işaretidir. Kalbin kirliliği, son nefeste felaket getirir.





Âb-ı Hayat – 4246

Kategori içindeki yazılar: Kelâm-ı kibâr