Nasihat kabul etmek güçtür

“Nefislerine uyanlara, dünya zevklerinin peşinde koşanlara, nasihat acı gelir!..” 

 

 

 

Sual: Genelde, insanlara hatta kendi yakınlarına bile dinin bir emri hatırlatıldığında, nasihat edildiğinde hemen itiraz ediliyor. Bunun sebebi ne olabilir?

 

Cevap: Bu konuda İmâm-ı Gazâlî hazretleri, bir talebesine hitaben buyuruyor ki:

 

“Nasihat vermek kolaydır, nasihat kabul etmek ise güçtür. Çünkü, nefislerine uyanlara, dünya zevklerinin peşinde koşanlara, nasihat acı gelir, haramlar ise tatlı gelir. Bunun için, Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimde, meâlen; (Kafirlerle harp ediniz! Harp, size, acı ve sıkıntılı gelir. Size zor gelen şeyler, yani Allahü teâlânın emirleri, sizin için hayırlıdır, iyidir. Size iyi gelen, sevdiğiniz şeyler, yani haramlar, size zararlıdır, fenadır. Hayırlı olanları Allahü teâlâ biliyor, siz bilmiyorsunuz) buyurdu. Hele senin gibi, ilim ismi verilen ve ilim şekline sokulan, lüzumsuz şeyleri öğrenenlere ve ilmi, dünyada ve ahırette kendine, insanlara faydalı olmak için değil, herkese büyüklük satmak ve yalnız dünyalık kazanmak için okuyup, ahıretlerini düşünmeyenlere nasihat tesir etmez. Amelsiz ilim, insanı kurtarır zannediyorsun ve ilim sahibi olunca, amel etmeden kurtuluruz sanıyorsun. Bu hâlinize çok şaşılır. Çünkü ilmi olan kimsenin, amelsiz kuru ilmin kıyamette kendine zarar vereceğini, bilmiyordum, diye özür ve bahane yapamayacağını bilmesi lazımdır. Peygamber efendimizin şu hadis-i şerifini de işitmediniz mi? Buyuruyor ki; (Kıyamet günü azapların en şiddetlisi, elbette, ilminin faydasını görmeyen âlime olacaktır.) 

 

Din büyüklerinden biri, Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerini rüyâda görüp ne hâlde olduğunu sorunca, Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri; ‘O kadar sözlerim, keşif ve işaretlerim, yani zahiri ve batıni bilgilerim hep harab oldu, tükendi; yalnız bir gece kıldığım iki rekat namaz imdadıma yetişti’ buyurur.

 

Sen de şunu iyi bil ki, amelsiz ilim, insanı kurtarmaz, kurtaramaz. Bunu sana bir misal ile anlatayım:

 

Bir kimse, dağda bir arslana rastlasa, yanında tüfeği ve kılıcı bulunsa ve bunları kullanmasını iyi bilse ve ne kadar cesur olursa olsun, bu aletleri kullanmadıkça, arslandan kurtulabilir mi? Sen de bilirsin ki, kurtulamaz. İşte bunun gibi, bir kimse ne kadar ilim sahibi olursa olsun, bildiğine göre hareket etmezse, ilminin faydası olmaz.”


Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü