“Cehennemden kurtulmak isteyen, helal ve haramları iyi öğrenmeli, helal kazanıp, haramdan kaçınmalıdır.”
Sual: Bir Müslümanın kalbinin, her azasının Allahü tealayı hatırlaması için ne yapması gerekir?
Cevap: Konu ile alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri saliha bir hanıma yazdığı mektupta buyuruyor ki:
“Cehennemden kurtulmak isteyen, helal ve haramları iyi öğrenmeli, helal kazanıp, haramdan kaçınmalıdır. Yemekleri, keyif için, lezzet için yememeli, Allahü teâlânın emirlerini yerine getirmeye kuvvet bulmak için yemelidir. Eğer önceleri, böyle niyet edemezseniz, her yemekte, zorla böyle niyet ediniz. Tasavvuf, az yemek, az içmek değildir. Herkesin helalden kazanıp, doyuncaya kadar yemesi lazımdır. Behâüddîn-i Buhârî hazretleri; “Bir şey yemek, aç kalmaktan iyidir” buyurmuştur. Alâüddevle Rükneddîn hazretleri; “Bir şey yemek, aç kalmaktan iyi olduğunu, önceden bilseydim, az yiyiniz demezdim” buyurmuştur
Yeni ve temiz giyinmeli ve giyinirken ibadet için, namaz için süslenmeye niyet etmelidir. Bir âyet-i kerimede meâlen;
(Her namazı kılarken süslü, temiz, sevilen elbiselerinizi giyiniz!) buyurulmuştur.
Elbiseyi herkese gösteriş için giymemelidir ki, günahtır.
Bütün hareketler, işler, sözler, okumak, dinlemek hep Allah rızası için olmalıdır. Onun dinine uygun olmasına çalışmalıdır.
Böyle olunca, insanın her azası ve kalbi Allahü teâlâyı zikreder yani hatırlar. Büsbütün gaflet olan uyku, ibadetleri kuvvetle ve sağlam yapmak niyeti ile uyunursa, bütün uyku ibadet olur. Peygamber efendimiz;
(Âlimlerin uykusu ibadettir) buyurmuştur.
Evet, bunları yapmak, size bugün için güç olacağını biliyorum. Çünkü, çeşitli mâniler etrafınızı sarmıştır. Âdete, modaya kapılmış bulunuyorsunuz. Ayıplanmak, izzet-i nefse dokunmak kuruntularına tutulmuşsunuz. Bütün bunlar, İslamiyete uymanıza mâni olmaktadır. Hâlbuki, Allahü teâlâ, İslamiyeti, bozuk âdetleri, çirkin modaları kaldırmak ve nefsin benlik, izzet-i nefs çılgınlıklarını yatıştırmak için gönderdi. Fakat, Allahü teâlânın ismini, kalbde hatırlamaya devam nasib olursa, beş vakit namaz gevşek davranmadan, şartları ile kılınırsa, helal ve harama, elden geldiği kadar dikkat edilirse, bu mânilerden kurtulmanız umulur. Bu nasihatleri yazmanın bir sebebi de, bunlar yapılmasa bile, kendi kusur ve kabahatini anlamaya yarar ki, bu da büyük nimettir.”
Osman Ünlü