ali zeki osmanağaoğlu
Büyükler buyurdular ki;
Hadis-i şerif var. Namaz kıldığı odada şu kadar iplik haramdan olsa, o odada kılınan namaz kabul olmuyor. Neden? O haram, idrar gibi zemzemi berbat eder. Zemzem de olsa, o zemzemi içemezsin. Dolayısıyla, dinimizin aslı, teberrîdir. Neden? Haramlardan teberrî (uzaklaşmak). Çünki o uzaklaşmak oldukça, yakınlaşma kendiliğinden olur. Yani senin artık bir yere yaklaşmana gerek yok. Çünki o şeyi tahliye ediyorsun, boşaltıyorsun. Dolacak. Sahih oldu, yani ilim, amel, ihlâs oldu, makbûl de oldu. Yetmedi. Bu bir kısmı. Diğer kısmı, bir mürşid-i kâmili mutlak mutlak mutlak bulmak, aramak, onu sevmek ve onu sık sık hatırlamak. Buna râbıta diyorlar. Râbıtadan maksat, irtibat kurmaktır. İrtibat kurduğun zâttan, sen bilsen de, bilmesen de, anlasan da, anlamasan da, feyz gelir. Feyz gelir ne demektir? Yani sizin artık kalbiniz temizlenmeye başlar. Alâmeti nedir? Haramlardan soğumak, dünyadan soğumak, daha doğrusu kendinden soğumak. Sen kendinden soğumadığın müddetçe, nasıl Allaha kavuşacaksın? İkisi bir arada olmaz. Büyükler o kadar kendilerinden soğuyorlar ki, en sonunda Mevlana Celaleddin-i Rûmi hazretlerinin buyurduğu gibi, boş bir kaval gibi oluyorlar. Boş, hiçbir şey yok. Ne diyor o zaman? Üstad ne derse onu söylerim. Ben zaten bittim. İşte insanın varlığı devam ettiği müddetçe, hakiki varlık o kalbe girmez. Çok zor, başka çare yok. Peki efendim, biz şimdi râbıta etmek istiyoruz. Nasıl edelim? Mübarek Hocamız buyurdular ki; Siz öyle gözlerinizi kapatmakla büyükleri düşünemezsiniz. Seksen tane vesvese var. Doğru! Ben namazda bile kaç rekat kıldığımı şaşırıyorum. Bunun tek çaresi, size hocanızı hatırlatacak arkadaşlarla beraber olun. Hocanızın yazdığı eserleri okuyun. Atom Bombasını okuyun; ama o eseri okuyun. Çünki o satırların arasında Mübarekleri bulacaksınız. İrtibat kuracaksınız. İrtibat kurduğunuz zât ile beraber olacaksınız. Nerede? Hem dünyada, hem âhirette.
Fî emanillah
Âb-ı Hayat – 4172 (Cuma’nız Mübarek Olsun)