Secde âyetini işiten de, secde yapar

Secde âyetini okuyanın veya işitenin, manasını anlamasa da, bir secde yapması vaciptir. 

 

 

 

Sual: Birisinin okuduğu secde âyetini işiten kimsenin, tilavet secdesi yapması gerekir mi?

 

Cevap: Kur’ân-ı kerimde, ondört yerde, secde âyeti vardır. Bunlardan birini okuyanın veya işitenin, manasını anlamasa da, bir secde yapması vaciptir. Başkasının okuduğu yerde bulunan, fakat işitmeyen kimse, secde etmez. Secde âyetini yazan, heceleyen, secde yapmaz. Tercümesini okuyan veya işiten, bunun secde âyeti olduğunu anlarsa, secde yapar.

 

Sual: Namaz kılarken, kitaplarda bildirilmeyen dualar okunsa, namaza bir zararı olur mu?

 

Cevap: Namazda, Kur’ân-ı kerimde ve hadis-i şerifte bulunmıyan duaları okumak, namazı bozar. Dürr-ül-muhtârda; “Selam vermeden önce okunacak dua Arabi olmalıdır. Namazda başka dil ile dua etmek haramdır” buyuruluyor. İbni Âbidîn burada; “İmâm-ı Ebû Yusuf ve Muhammed, Arabiden başka dil ile kılınan namaz sahih olmaz, dediler. İmâm-ı a’zamın rahmetullahi aleyhim de sonraki ictihadı böyledir” buyurmaktadır.

 

Sual: Bir kimse, namaz kılarken şaşırıp veya unutup kaç rekat kıldığını bilemese, ne yapması lazımdır?

 

Cevap: Bir kimse, namaz kılarken kaç rekat kıldığını unutsa, bu şaşırması, ilk olarak başına geldi ise, selam verip namâzı tekrâr kılmalıdır. Şaşırmak âdeti ise, düşünüp, çok zan ettiğine göre kılar. Kuvvetli zan edemezse, az kıldığını kabûl ederek tamâmlar. Namâzı kıldığında şüphe eden kimse, vakit çıkmadı ise, tekrâr kılar. Çıktı ise kılmaz.

 

Sual: Namazın vaciplerinden birini yapmamak, namazı bozar mı?

 

Cevap: Namazın vaciplerinden birini bilerek yapmamak, namazı bozmaz ise de günah olur. Unutarak yapmayan kimse, secde-i sehiv eder.

 

Sual: Bazı kitaplarda vatan-ı aslî diye bir ifade geçmektedir, ne demektir bu?

 

Cevap: Vatan-ı aslî; asıl yer, insanın doğduğu veya evlendiği veya başka yere yerleşmemek, orada hep kalmak niyeti ile yerleştiği yerdir.

 

Sual: Yolculukta dört rekatli farz namazları iki rekat olarak değil de dört rekat olarak kılmanın mahzuru olur mu?

 

Cevap: Hanefi mezhebinde, seferî olan bir Müslüman, seferde iken, dört rekatlı farzları iki rekat olarak değil de, dört rekat olarak kılarsa, son iki rekatı nafile olur. Emri dinlemediği, nafilenin iftitah tekbirini ve farzın selamını terk ettiği ve nafileyi farz ile karıştırdığı için, günah olur.


Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü