ali zeki osmanağaoğlu
Büyükler buyurdular ki;
Mevlana Hâlid-i Bağdadi hazretleri ‘kuddise sirruh’ seyyid Taha-i Hakkari hazretlerine mektup yazmış. Bu mektubun fotokopisini ben gördüm. Orada mübarek buyurmuş ki; Peygamberimiz ‘aleyhissalatü vesselam’ buyuruyorlar ki; Bir hayır işlersen, o hayrın sevabına kavuşursun ve bu hayrı kaç kişi işlerse, o kadar da ilave sevap kazanırsın. Eğer bir kötülük yaparsan, o şerrin günahına girersin ve o şer, kaç kişiler tarafından icra edilirse, günahı da o kadar yüklenirsin. Birgün hastanede Mübarek Hocamız ağır vaziyette yatıyorlardı, efendim, bu karyolanın üzerine acaba ne kadar çok rahmet, sevap yağıyor, dedim. Mübarekler bir ciddileştiler, nereden biliyorsun, buyurdular. Büyüklerle konuşmak kolay mı? Efendim, bu kadar müslümanlar hem imanlarını, hem ibadetlerini size borçlu. Bütün bu yapılan hizmetlerden hasıl olan sevaplardan bir misli size geliyor. Bunda zerre kadar şek ve şüphemiz yok, dedim. Doğru, kitapları ben yazdım. Ama arkadaşlarımız dağıttılar. Dolayısıyla, bu sevaplarda hep müşterekiz, buyurdular. Mübareklerin hayattayken ve hatta şimdi memattayken en mutlu oldukları şey, İslamiyetin yayılması, kitapların okunmasıdır. Çünki mübarek Hocamız ‘kuddise sirruh’ buyurdular ki; Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye’yi okuyan, âlim olur. İçindekileri yapan, evliya olur. Başka neye ihtiyacımız kaldı? İş budur!
Fî emanillah
Âb-ı Hayat – 4067 (Cuma’nız Mübarek Olsun)