Sual: Zamanımızda insanlar en ufak bir hadise karşısında hemen sinirleniyor, kavga ediyor, patlamaya hazır bomba gibidir bunun sebebi ne olabilir?
Cevap: Konu ile alakalı olarak, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri bir üniversiteliye verdiği cevapta buyuruyor ki:
“Hak teâlânın hâkimliğini tanıdığınız, emaneti ve emniyeti bozmayarak çalıştığınız zaman, birbirinizi ne kadar sevecek, ne kadar bağlı kardeşler olacaksınız. Sizin o kardeşliğinizden, Allahın merhameti, neler yaratacaktır. Kavuştuğunuz her nimet, hep Hakka imanın hasıl ettiği kardeşliğin neticesi ve Allahü teâlânın merhameti ve ihsanıdır. Gördüğünüz her musibet ve felaket de, hep kızgınlığın, nefretin ve düşmanlığın neticesidir. Bunlar ise, hakkı tanımamanın, zulüm ve haksızlık etmenin cezasıdır. Bu da, hukuku kendiniz kurmaya kalkışmanın, Hak teâlâ ile yarış edebilecek şeriklere, ortaklara tabi olmanın, hasılı, halis tevhid ile, yalnız Hak teâlâya iman etmemenin neticesidir.
Hülasa, insanlığı kaplayan sıkıntıların birinci sebebi, Hakka karşı şirk ve müşrikliktir. İlim ve fen, ilerlediği hâlde, insanlığın ufuklarını sarmış olan fesad karanlığı, hep şirkin, imansızlığın, vahdetsizliğin ve sevişmezliğin neticesidir. Beşeriyet, insanlık ne kadar uğraşırsa uğraşsın, sevip sevilmedikçe, ızdırab ve felaketten kurtulamaz. Hakkı tanımadıkça, Hakkı sevmedikçe, Hak teâlâyı hâkim bilip, Ona kulluk etmedikçe, insanlar, birbiri ile sevişemez, birbirini sevemezler. Haktan ve Hak yolundan başka her ne düşünülse, hepsi ayrılık ve perişanlık yoludur. Görmez misiniz, camiye gidenler sevişir, meyhaneye gidenler dövüşür!..
Hak teâlâdan başka her neye gönül verseniz, her neye tapınsanız, hepsinin zıddı, mukabili, karşılığı vardır. Bunların hepsi de, Hakkın kudreti ve iradesi altındadır. Şeriki, ortağı, naziri, benzeri misli, zıddı, mukabili olmayan, yegane hâkim, ancak Hak teâlâdır ve ancak Onun mukabili, karşılığı batıldır, yanlıştır ve varlığı mümkün olmayan bir yokluktur.
Hakkın sana verdiği vazifeyi unutuyor ve kendini malik, hâkim tanımak, tanıttırmak istiyorsun. Hak teâlâdan başka, her neye tabi olur, her neye tapınır, Onun yerine, her neyi sever ve hakiki hâkim tanırsanız, biliniz ki, onlar da sizinle beraber azab göreceklerdir.”
Osman Ünlü