Âb-ı Hayat – 3987


Dünya, han misali, Bağlum’a geldim, çok rahat ettik. Hele bu yemekhaneden gurur duyduk, huzur duyduk. Ama ne yapalım yarın gene yolcuyuz. Şimdi ben giderken ne götüreyim buradan. Masayı götürsem olmaz, sandalyeyi götürsem olmaz, binayı götürsem zaten bırakmazlar. Ne götüreyim? İşte dünya misali bu. Mübarek Hocamız buyurdular ki; “İnsan öldüğü zaman hiçtir, ailesi, çocuğu, serveti, işi, gücü, mesleği, aklına ne gelirse, en yakınları dahil yabancılaşır. Orada artık başka bir dünya başka bir âlem başlıyor. O dünya ile bu dünya arasında hiç alaka yok. Bu dünya sadece bir han, sadece bir köprü, çabuk geç diyorlar; arkadan gelenler var çünkü. İşte arkadaş; insanın düşmanları var. Tabii ki iblis, şeytan, vesvese verir. Ondan sonra insanın nefsi; ölünceye kadar beraberdir ve müslimanı kâfir yapmakla o görevlendirilmiştir. Yani nefs haram işletir ama asıl gayesi dinin mukaddes olan emirlerini küçültmek, kıymet verdirtmemek ve böylece insanı kâfir yapmak.





Âb-ı Hayat – 3987

Kategori içindeki yazılar: Kelâm-ı kibâr