Hanefî mezhebi fıkıh âlimi, Osmanlı müderris ve kadılarından. İsmi Yûsuf bin Hüseyn’dir. Kırmastî nisbetiyle meşhûr oldu. Bursa iline bağlı Kırmastî kasabasındandır. Doğum târihi bilinmemektedir. İstanbul’da 900 (m. 1494) senesinde vefât etti. Fâtih Câmii civarında medfûndur.
Yûsuf bin Hüseyn Kırmastî, zamanının âlimlerinden çeşitli ilimleri tahsil etti. Mevlânâ Hocazâde’nin uzun zaman hizmetinde bulundu. Arabî ve dînî ilimleri ondan öğrendi. Bu ilimlerde yüksek bilgilere sahip olup, akranlarından ve emsallerinden çok üstün oldu. Çeşitli medreselerde müderrislik yaptıktan sonra, İstanbul’un fethinden sonra Fâtih Sultan Mehmed’in yaptırdığı Sahn-ı semân Medresesi’ne müderris olarak ta’yin edildi. Daha sonra Bursa kadılığı yapıp, İstanbul kadılığı vazîfesine de ta’yin edildi. Kâdılık yaptığı zaman içinde, adâletle hüküm verdi. Kavga ve hasımlık da’vâlarında keskin kılıç gibi idi. Hakkı ve doğruyu söylemekten çekinmezdi.
Mevlânâ Kırmastî, birgün küçük sarıkla ve gündelik elbiseleriyle mescide girip namaz kıldı. Namazdan sonra Vezir İbrâhim Paşa tarafından ba’zı mühim mes’eleleri görüşmek üzere da’vet edildi. Allahü teâlânın huzûruna bu kıyâfetle vardım da, İbrâhim Paşa’nın huzûruna mı varmıyacağım deyip, alışılmış olanın hilâfına olarak gündelik elbise ile Vezir İbrâhim Paşa’nın huzûruna vardı. Vezir İbrâhim Paşa, alışılmamış olan bu kıyâfetle görünce, sebep ve hikmetini sordu. Mevlânâ Kırmastî cevaben; “Bütün kâinatın sahibi, yeryüzündeki meliklerin ve melâikenin sultânı olan, vezire ve yardımcıya ihtiyâcı olmayan Allahü teâlânın huzûruna bu kıyâfetle vardığım hâlde, dünyâ pâdişâhının vezirinin yanına gelirken bu kıyâfeti ve sarığı değiştirmeme gönlüm râzı olmadı. Onun için bu kıyâfetle geldim” dedi.
Bu güzel ve hikmetli söz, Vezîr İbrâhim Paşa’nın çok hoşuna gitti. Bu durumu, Sultan İkinci Bâyezîd Hân hazretlerine de anlattı. Sultan İkinci Bâyezîd’in de bu sözler hoşuna gidince, Molla Kırmastî hazretlerine hediyeler gönderip, sayısız ihsânlarda bulundu.
Molla Kırmastî, Fâtih Câmii civârında, bugün mevcûd olmayan bir mescid ve bir medrese yaptırmıştı.
Molla Kırmastî’nin birçok kıymetli eserleri vardır. Bunların ba’zıları şunlardır, 1- Şerh-i Mutavvel Haşiyesi, 2-Vikâye şerhi, 3- Zübdet-ül-Vüsûl ilâ İlm-ü-Usûl, 4-Kitâb-ül-Müntehab min el-me’ânî, 5- Hâşiye-i Şerh-i Miftâh, 6-Şerh-i Kitâb-ül-vakf, 7- Risale fî fezâil-i Cihâd, 8- Elmedârik-ül-asliyye ilâ Makâsıd-ül-fer’ıyye, 9- Hidâyet-ül-merâm fî ilm-il-kelâm, 10- El-Beyân fî şerh-ı Tıbyan.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Şakâyık-ı Nu’mâniyye tercümesi (Mecdî Efendi) sh. 224
2) Mu’cem-ül-müellifîn cild-13, sh. 294
3) Şezerât-üz-zeheb cild-7, sh. 365
4) Fevâid-ül-behiyye sh. 228
5) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 563
6) Keşf-üz-zünûn cild-1, sh. 136, 343, 859, 869 cild-2, sh. 1766, 1893, 2001, 2014,
7) Brockelmann Sup-2, sh. 322
YÛSUF BİN HÜSEYN KIRMASTÎ