Tefsîr, hadîs ve fıkıh âlimi, Osmanlı kadıaskeri. Osmanlı Devleti’nin ilk devirlerindeki kadıların meşhûrlarından olan ve uzun bir ömür sürdüğü için “Koca Efendi” lakabı verilen Kâdı Mahmûd Efendi, Sultanönü kasabasında doğdu. Babasının ismi Muhammed idi. Genç yaşta iyi bir tahsil görüp, tefsîr, hadîs ve fıkıh bilgilerinde zamanının en önde gelen âlimlerinden oldu. Allahü teâlânın emir ve yasaklarını, Resûlullahın ( aleyhisselâm ) sünnet-i şerîfini ve Selefi sâlihînin (r.anhüm) yolunu çok iyi bildiği, bu yolu yaşamak ve yaşatmak için çok gayret gösterdiği için halk tarafından çok sevildi. Orhan Gazi de, onun nâmını duydu. İlminin üstünlüğünü, ahlâkının güzelliğini takdîr ederek, Bursa’ya da’vet etti. Bursa’yı teşrîfinde kendisine şehrin kadılığı teklif edildi. Allahü teâlânın dinini yaymak, zâlimlerin elinden mazlûmları kurtarmak, karanlıklarda kalmışlara aydınlık yolları göstermek, insanlara huzûr ve saadeti yaşatmak gayreti ile çalışan, Osmanlı Devleti’nin âdil pâdişâhı Orhan Gâzî’nin bu hizmet da’vetini kabûl etmemek, ona Allahü teâlânın dinine hizmetinde yardım etmekten kaçınmak olacağından, bu vazîfeyi kabûl etti. “Âdil Osmanlı kadıları” silsilesine adını altın harflerle ilâve edip, ömrü boyunca; kalbi Allah ve Resûlullah aşkı ile yanıp tutuşan, İslâmiyeti yaymak gayretiyle coşan Osmanlı yiğitlerinin huzûr ve saadetini te’min için çalıştı. Onların ma’nevî huzûrunun te’mininde yardımcı, müşkillerinin hallinde en büyük destek oldu. Pek nâdir olarak görülen anlaşmazlıklarda; verdiği âdil hükümler, da’vâlı ve da’vâcı, her iki tarafı da memnun ederdi. Daha sonra kadıaskerlik makamına, Osmanlı devletinin en yüksek ilmi mevkisine getirilen Koca Efendi, Sultan Birinci Murâd Hân’ın şehzâdesi, istikbâlde “Yıldırım” lakabıyla meşhûr olacak olan Bâyezîd Bey’in Germiyan beyi Süleymân Şah’ın kızı Devlet Hâtun ile evlenmesinde, düğün alayına başkanlık etti. Üçbin kişilik bir askeri heyet ve birçok hediyelerle Kütahya’ya giren Koca Efendi, Devlet Hâtun’a çeyiz olarak verilen Germiyan Beyliği’nin kuzey-batısındaki şehirleri de teslim aldı. Tesis edilen akrabalıkla, Osmanlı Devleti’nin sınırları genişleyip, gücü arttı. Bilhassa çeyiz olarak verilen şehirler arasında Germiyan Beyliği’nin başşehri olan Kütahya’nın da bulunması ve Süleymân Şah’ın teslim ettiği bu yerleri terkedip Kula taraflarına çekilmesi, kurulması plânlanan Anadolu birliğinin sağlanmasında mühim bir adım olarak görülmektedir. Bu hadîsede Koca Efendi’nin rolü çok büyüktür. Devletlerüstü bir üne sahip olan Kâdı Mahmûd Efendi’nin Anadolu’da birliğin kurulması için elinden gelen bütün gayreti gösterdiği, Osmanlı Devleti’nin yanında yer aldığı, târihî kaynaklarda mevcûttur.
Kâdı Mahmûd Efendi, uzun bir ömür sürüp, kırk yıl civârında kadılık ve kadıaskerlik yaptıktan sonra, sekizinci asrın sonlarında vefât etti. Torunu Mûsâ Paşa, Kâdızâde-i Rûmî diye meşhûrdur.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Şakâyık-ı Nu’mâniyye tercümesi (Mecdî Efendi) sh. 38
KÂDI MAHMÛD EFENDİ (Koca Efendi)