Osmanlılar zamanında yetişen Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Hüseyn en-Nakkaş olup lakabı Hüsâmeddîn’dir. Acemî hisbetiyle meşhûrdur, İran’ın Tebrîz şehrinde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 964 (m. 1556) senesinde İstanbul’da vefât etti.
Tebrîz’de büyüdü. Asrının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil edip, fazilet, güzel ahlâk ve yüksek ilim sahibi oldu. Osmanlı Sultanı İkinci Bâyezîd Hân zamanında İstanbul’a geldi. Şeyh Muzafferüddîn Şirvânî, Mevlânâ Ya’kûb bin Seyyid Ali gibi zâtların ilim sohbetlerinde bulunup, istifâde etti. Daha sonra İkinci Sultan Bâyezîd’in padişahlığının sonuna doğru, Molla İdrîs ile berâber hicaz’a gitti. Hac ibâdetini yerine getirip, 955 (m. 1548) senesine kadâ, Mekke-i mükerremede mücavir olarak kaldı.
Aynı yıl Mekke-i mülterremeden İstanbul’a dönüp, bir medresede müderris olarak vazîfelendirildi. Bu medresede vazîfeli iken vefât etti.
Hüseyn Nakkaş el-Acemî, zamanındaki aklî ve naklî ilimlide yüksek âlim ve fazilet sahibi bir zât idi. Özellikle fıkıh, tefsîr ve hadîs ilimlerinde ihtisas sahibi idi. Çok hadîs-i şerîf ezberlemişti. Târih ve menakıb konusunda da yüksek bilgi sahibi idi.
Allâme Devânî, Gıyâsâddîn Mensûr bin Sadreddîn Hüseynî ve Hüseyn Nakkaş el-Acemî, Tebrîz Sultânı’nın sohbet meclisinde bir araya geldiler. Tebrîz Sultânı, Allâme Devanî’ye Gıyâsüddîn Mensûr’u gösterip işâret etti ve; “Bunların, ilmî sohbet etmeye meyilleri vardır. Sizin, gayretinizle karşılıklı ilmî sohbette bulunsalar olmaz mı?” dedi. Celâleddîn Devam de cevaben; “Onlar meclis huzûrunda sohbet etsinler. Biz de onları dinlemekle şereflenelim” diyerek, Hüseyn Nakkaş el-Acemî’nin ilmî derecesinin üstünlüğünü anlatmak istedi.
Hüseyn Nakkaş el-Acemî hazretlerinin bir çok kıymetli kitap ve risaleleri vardır. Bu eserlerinin en kıymetlileri şunlardır. 1-Şerhu Kasîdet-ül-Bürde, 2-Risâletün fil-Edeb.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-4, sh. 66
2) Şakâyık-ı Nu’mâniyye cild-2, sh. 49
ACEMÎ (Hüseyn en-Nakkaş)