ESNEVÎ (Abdürrahîm bin Hasen)

Mısır’da yetişen İslâm âlimlerinin büyüklerinden. İsmi. Abdürrahim bin Hasen bin Ali bin Ömer bin Ali bin İbrâhim Esnevî el-Ermevî el-Kuraşî’dir. Lakabı Cemâlüddîn ve künyesi Ebû Muhammed olup, Esnevî diye meşhûrdur. Şafiî mezhebi âlimlerinden olan Esnevî ( radıyallahü anh ), 704 (m. 1305) senesi Zilhicce ayında, aşağı Mısır’da bulunan Esna şehrinde doğdu. 772 (m. 1370) senesi Cemâzil-evvel ayında Kâhire’de vefât etti. Sûfîler kabristanı yakınında bulunan türbeye defn olundu. Vefâtı, yıkanması, techizi tekfini ve defnedilmesi, öyle muhteşem oldu ki bunların herbiri onun velî bir zât olduğuna alâmet idi.

Asrında bulunan âlimlerin önde gelenlerinin derslerinde ve sohbetlerinde yetişen Esnevî, 721 (m. 1321) senesinde ilim öğrenmek arzusuyla memleketinden ayrılıp Kâhire’ye geldi Orada Takıyyüddîn-i Sübkî, Kutbüddîn es-Sinbâtî, Celâlüddîn-i Kazvînî, Konevî, Bedrüddîn-i Tüsterî, Debbûsî, Abdülmuhsin es-Sâbûnî, Abdülkâdir İbn-ül-Mülûk, İbn-ül-Esîr (Hasen bin Esed), Ebü’l-Hasen en-Nahvî, Ebû Hayyân el-Endülüsî ve daha başka âlimlerden ilim öğrendi.

Zamanında bulunan Şafiî mezhebi âlimlerinin büyüklerinden, önde gelenlerinden oldu. Fıkıh, tefsîr, hadîs, usûl, kelâm, târih, nahiv, edebiyat, Arabca, münâzara ve diğer ilimlerde yükseldi. Kendisine Şeyh-üş-Şâfiiyye denildi. Zamanında bulunan Şâfiî mezhebi âlimlerinin müftîsi, müderrisi, musannifi (en çok kitap yazanı) idi. Fâdıliyye. Fârisiyye, Nâsıriyye ve Mensûriyye gibi medreselerde müderrislik (öğretim üyeliği, profesörlük) yaptı. Yüzlerce âlim zâtın yetişmesine vesile oldu. İbn-ül-Mülakkin, Hâfız-ül-Irâkî, İbn-i Zâhire el-Cemâl ondan ilim öğrenenlerin en başta gelenlerindendir.

İnce yapılı, güzel görünüşlü bir zât olan Esnevî hazretleri, iyilik ve ihsân sahibi, misâfiri çok seven bir zât idi.

Bilhassa fıkıh ilminde mahir, nasihat veren bir muallim, kibirden uzak, tevâzu sahibi yüksek bir âlim idi.

İmâm-ı Süyûtî Tabakât-ün-nühât isimli eserinde buyuruyor ki “İmâm-ı Esnevî, Mısır’da Şafiî âlimlerinin reîsi idi. Ders öğretmesi çok güzel olup, gayet müşfik ve mahir idi. Zayıflara, düşkünlere, yardıma muhtaç hâlde olanlara çok acır, iyilik ve yardımda bulunurdu. Gayet fasîh konuşurdu. Sözleri gayet açık ve anlaşılır bir şekilde idi. Sözleri insanlara te’sîr ederdi. Bunun için insanlar bunun sohbetine çok rağbet ederlerdi, ilmi çok ve idrâki geniş idi.”

Genç yaşta, talebe okutmaya ve fetvâ vermeye başlayan İmâm-ı Esnevî, suâl edilen meseleleri, kaynaklarını bildirerek cevaplandırırdı. Böylece hiç kimse onun,” kendi düşüncesi ile konuştuğunu iddia edemezdi.

Hocalarından Ebû Hayyân ( radıyallahü anh ) ona; “Senin yaşında ilim öğretmeye başlayan başka birini daha görmedim” demiştir.

Ondan birçok kimse istifâde etmiştir. Sohbetinde bulunmak istiyenlerin çokluğundan büyük bir kalabalık meydana gelirdi. Vakitlerinin tamâmını, talebeleriyle meşgûl olmak ve eser yazmakla geçirirdi Çok emîn ve güvenilir bir zât olduğu için, ona devlet kademelerinde ba’zı mühim vazîfeler verilmiş, o da bir müddet hisbe (belediye teşkilâtı) ve Beyt-ül-mâl vekîlliği gibi vazîfelerde bulunmuştur.

Çeşitli ilimlere dâir yazmış olduğu kıymetli eserlerinden ba’zılarının isimleri şunlardır. El-Mühimmât vet-tenkîh fimâ yerüddü alet-tashîh, el-Kevkeb-üd-dürrî, Nihâyet-ür-râgıb, Cevâhir-ül-bahreyn, Tarrâz-ül-mehâfil, Kâfi el-muhtâc ilâ şerh-ül-minhâc, Metâli-üt-dekâik, Tezkiret-ün-nebiyye, İzâh-ul-müşkil, en-Nasîhat-ül-câmia vel-huccet-ül-kâtıa, el-Hidâye ilâ evhâm-il-kifâye, Zâid-ül-usûl, el-Eşbâh ven-Nezâir, Telhîs-ur-Râfi-is-sagîr. Telhîs-ur-Râfi-il-kebîr, El-Büdûr-Üt-tavâli, el-Cem’u vel-fark, el-Câmî, el-Cevâhir-ul-mudıyye fî şerh-ıl-mukaddimet-ir-Rahbiyye, Şerh-ut-teshîl, Şerhu Envâr-üt-tenzîl lil-Beydâvî, Nüzhet-ün-nevâzır fî riyâd-in-nezâir, Tabakât-ül-fukahâ, Tabakâtü fukahâ-iş-Şâfiiyye.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-5, sh. 203

2) Hüsn-ül-muhâdara cild-1, sh. 429

3) Ed-Dürer-ül-kâmine cild-2, sh. 354

4) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 571

5) Şezerât-üz-zeheb cild-6, sh. 223

6) El-A’lâm cild-3, sh. 344

7) Busyet-ül-vuât cild-2, sh. 92

8) Tabakât-ül-usûliyyîn cild-2, sh. 186

9) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Esnevî) 1. cild mukaddimesi.

10) Keşf-üz-zünûn sh. 18, 100, 150, 153, 484, 485, 577, 613, 930, 1101, 1109, 1134, 1258, 1498, 1523, 1599, 1718, 1778, 1874, 1879, 1914, 1950, 1957


ESNEVÎ (Abdürrahîm bin Hasen)

Kategori içindeki yazılar: HİCRÎ 08.ASIR ÂLİMLERİ