EBÛ HÂMİD BEHÂÜDDÎN SÜBKÎ

Fıkıh ve lügat âlimi. İsmi, Ahmed bin Ali bin Abdülkâfi bin Ali bin Temâm es-Sübkî’dir. Künyesi, Ebû Hâmid olup, lakabı Behâüddîn’dir. 719 (m. 1319) senesinde doğup, 773 (m. 1371) târihinde vefât etmiştir. Babası Şeyhülislâm Takıyyüddîn Ebü’l-Hasen’den, Ebû Hayyân Reşîdî ve İsfehânî’den ilim aldı. Yûnus Debbûsî, el-Vânî, Bedr İbni Cemâa ve başka âlimlerden, Şam’da; Cezerî, Müzzî ve başkalarından ders aldı. Büyük âlim Takıyyüddîn Sâig’den birkaç kırâat dinlemiştir. Mecal Zenkelûnî, İbn-i Kammâh ve başka âlimlerden fıkıh ilmi okudu. Daha gençliğinde ilimde pek yükseldi. Kardeşi Şam kadılığı vazîfesini üzerine alınca, Mensûriyye ve Tûlûn Câmii’nin medresesinde ders verdi. Meşhed-i Şafiî, Hâkim Câmii ve ilk açılışında Şeyhünniyye’de ders verdi. Yine 763 (m. 1361) senesinde kardeşinin yerine Şam kadılığı yaptı. Sonra, Asker şehrinin kadılığına ta’yin edildi. Adeliye’de fetvâ işlerini yürüttü.

Kâdı Takıyyüddîn Zebîrî onun hakkında şöyle der: “Behâüddîn Sübkî büyük âlimlerdendir. Babası, Şam kadısı idi. Zengin idi. Babası, Şam kadısı olunca, daha önce yaptığı vazîfelerin oğluna verilmesini istedi. Bunlar; Mensûriyye, Şeyhıyye ve Kehâriyye, İbn-i Tûlûn ve Zâhir medreselerinde ders vermek vazîfelerinden ibâretti. İbn-i Lebbân vefât edince, Meşhed-i Şafiî medresesinde ders verdi. Sonra Şam’da bir medresede vazîfe aldı. Bu işte bir müddet devam etti. Sonra Adeliye’de fetvâ işlerine baktı. Sonra Asker şehri kadılığını yaptı. Daha sonra İbn-i Tûlûn Câmii’nin hatîbi İbn-i Cevzî vefât edince, Şehiriyye Medresesi’nde fıkıh dersi verdi. Bundan sonra, büyük âlim Cemâlüddîn Esnevî’den sonra, İbn-i Tûlûn Medresesi’nde tefsîr dersi verdi.”

Ebû Hâmid Behâüddîn Sübkî, fazîlet sahibi, çok ibâdet eden, çok sadaka veren bir zât idi. O pekçok defalar hacca gitti. Kalbinin merhamet ve inceliğinden, gözlerinden yaşlar hemen boşanıverirdi. Ebû Hâmid Behâüddîn ( radıyallahü anh ), istediğini elde etmede pek azîmli idi.

Eserleri: 1- Arûs-ül-efrât fî şerh-i telhîs-il-miftâh: İbn-i Hâcib’in usûle dâir yazdığı muhtasarı üzerine uzun bir şerhdir.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Tabakât-ül-usûliyyîn cild-2, sh. 189

2) Şezerât-üz-zeheb cild-6, sh. 226

3) Ed-Dürer-ül-kâmine cild-1, sh. 210


EBÛ HÂMİD BEHÂÜDDÎN SÜBKÎ

Kategori içindeki yazılar: HİCRÎ 08.ASIR ÂLİMLERİ