Kırâat âlimi. İsmi, Abdullah bin Abdülmü’min bin el-Vecîh bin Abdullah bin Ali bin Mübârek et-Tâcir el-Vâsıtî olup, künyesi Ebû Muhammed’dir. Lakabı ise Tâcüddîn ve Necmüddîn’dir. 671 (m. 1273) senesinde Vâsıt’da doğdu. 740 (m. 1340) senesi Şevval ayında Bağdad’da vefât etti.
Kur’ân-ı kerîmin okunuşu ile ilgili olan kırâat ilmini birçok zâttan öğrendi. Çok yerler dolaştı. Dımeşk’de; el-İmâd Ahmed bin el-Mahrûk, Şeyh Ali Harîm, Ali İbni Gazâl’dan, Kâhire’de; et-Takî es-Sâig ve başkalarından öğrendi. Şam, Mekke-i mükerreme, Cezîretü Kays, Hürmüz, Bahreyn, Basra, Vâsıt ve Bağdad’da ve başka yerlerdeki âlimlerin arasında, kırâat ilminde en önde olan idi.
Ez-Zehebî Tabakâtında onun hakkında: “Abdullah el-Vâsıtî, kırâat ilmine çok önem verdi. Kendisinden; el-İzz Hasen el-Askerî ve başka bir çok âlim kırâat ilmini öğrendi. Onun Kırâati aşere hakkında yazmış olduğu “El-Kifâye” isimli kitabını büyük âlim el-Bürhân el-Ca’burî çok medh ve sena etti” demektedir.
İbn-i Râfî ise onun hakkında: “Abdullah el-Vâsıtî bizim yanımıza geldi El-Vânî ve ed-Debbûsî’den hadîs-i şerîf dinledi. Bir çok zâttan hadîs-i şerîf rivâyet etti” demektedir.
El-Berzâlî de onun hakkında şöyle demektedir: “Abdullah el-Vâsıtî, kırâat ilminin bir kısmını Hureym diye tanınan Ali bin Abdülkerîm’den, en-Necm bin Gazâl ve kardeşi el-İmâd Ahmed bin el-Mahrûk’dan okudu. Nahiv (gramer) ilmini Basra’da İbn-i Muallim’den öğrendi. 720 (m. 1320) senesinde hacca gitti. Kırâat ilmine dâir birçok eser yazdı.”
Abdullah el-Vâsıtî’nin bir kitabının ön sözüne yazdığı kırâat husûsundaki kaside özetle şöyledir: “Eserimi yazmaya Allahü teâlâya hamd ve sena ederek başladım. Bütün varlıkların yaratıcısı, yoktan var edicisi yalnız Allahü teâlâdır. O büyüktür. Birdir. Samed’dir (her yaratığın muhtaç bulunduğu eksiksiz bir yaratıcıdır), Semî’dir (Allahü teâlâ işitir. Vasıtasız, ortamsız olarak işitir. İşitmesi kulların işitmesine benzemez). Basîr’dir (Allahü teâlâ görür. Aletsiz ve şartsız olarak, gizli ve aşikâr olan herşeyi görür). Bâkî’dir (Allahü teâlâ, hiç yok olmaz. Ortağı olmak muhal olduğu gibi zât ve sıfatları için de yokluk muhaldir). Mütekellim’dir (Allahü teâlâ söyleyicidir. Söylemesi âlet, sesler ve dil ile değildir. Kur’ân-ı kerîm onun kelâmıdır). Âlim’dir (Allahü teâlâ herşeyi bilir. Bilmesi yarattığı varlıkların bilmesi gibi değildir. Bilmesinde değişiklik olmaz). Ezelî ve ebedidir. Mürîd’dir (Allahü teâlânın dilemesi vardır. Dilediğini yaratır. Herşey onun dilemesi ile olur. İrâdesine engel olacak hiç bir kuvvet yoktur). Kâdir’dir (Allahü teâlânın gücü her şeye yeticidir. Hiçbir şey O’na güç gelmez).”
Abdullah el-Vâsıtî birçok eserler yazdı. Bunlardan ba’zıları şunlardır: 1-Tuhfet-ül-Berara fî nesr-il-kifâyet-il-muharrati fil-kırâat-il-aşere, 2-El-Kenzü fil-Kırâat-il-aşere olup, el-Kifâye alâ tarîk-iş-Şâtıbiyye ismini verdi. 3- Ravdat-ül-ezhâr Binyüzelliüç beyitlik bir eserdir. 4- El-Muhtâr fil-kırâat, 5- Tuhfet-ül-ihvân fî meârib-il-Kur’ân, 6- Mukaddimetün fin-nahv.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-6, sh. 79
2) Dürer-ül-kâmine cild-2, sh. 270
3) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 464
ABDULLAH BİN ABDÜLMÜ’MİN EL-VÂSITÎ