Necmeddîn-i Kübrâ hazretlerinin yetiştirdiği evliyânın büyüklerinden ve meşhûr şâirlerden. Necmeddîn-i Râzî hazretleri, Cengiz istilâsının meydana çıkacağı sırada, bu fitne henüz başlamadan, hocası Necmeddîn-i Kübrâ hazretlerinin işâreti ile Anadolu tarafına seyahat ederek Konya’ya geldi. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve Sadreddîn-i Konevî ile görüştü. 654 (m. 1256) senesinde Bağdad’da vefât etti. Cüneyd-i Bağdadî hazretlerinin yakınındaki bir yere defnolundu.
Keşf-ül-hakâik ve Şerh-ud-dekâik, Bahr-ül-hakâik isimli eserleri vardır.
Diğer evliyâ âlimler gibi, bu zât da, insanlara karşı çok merhametli, onların saadete kavuşmaları için can atan, bu merhameti, kendisine zulüm ve düşmanlık edenlere de fazlasıyla gösteren, çok kıymetli, seçilmiş, yüksek bir zât idi. Allahü teâlâ, onun bedenini uygun olmayan işleri yapmaktan koruduğu gibi, kalbini de uygunsuz düşüncelerden koruyup, oraya, hep râzı olduğu, beğendiği, güzel düşünce ve niyetleri yerleştirmiş idi. Kin, düşmanlık, kötülüğe aynıyle mukâbelede bulunmak gibi kötü düşünceler yerine, kendisine iyilik edene de, kötülük edene de iyilik etmek kendisine diken atana gül sunmak düsturundan hareket eden bir zât idi. Kalbi çok saf, gönlü çok temiz olduğu için, hep güzel düşüncelere sahip idi. Bunu anlatan Fârisî şiirlerinden iki beytinin tercümesi aşağıdadır.
“Bize düşman olan da,
saadet, iyilik bulsun.
Cihandaki ömründe,
o bereket bulsun.
Yolumuzun üzerine
diken koysa bir kimse,
Bizden ona diken gitmez.
Yollarında gül bulsun.”
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Kâmûs-ül-a’lâm cild-6, sh. 4567
NECMEDDÎN-İ RÂZÎ