Sual: Mahşer günü yeniden dirilen her insanın bedeni, dünyadaki bedeni gibi mi olacaktır?
Cevap: Kıyamette herkes, öldüğü zamandaki şekli, boyu ve organları ile mezardan kalkacaktır. Herkesin kuyruk sokumu kemiği değişmeyecek, başka organlar, bu kemik üzerine yeniden yaratılacak, ruhlar bu yeni bedenlerini bulup, gireceklerdir. Ruhların bu başka bedenlere girmeleri, tenasüh değildir.
İnsanın bedeni, organları dünyada da değişiyor. Kırk yaşındaki insanın eti, yağı, derisi, kemikleri başkadır. Çocukluğunda bulunanlar başkadır. Fakat o, hep aynı insandır. Çünkü insan, ruh demektir. Beden değişiyor ise de, ruh değişmez. İnsanın parmak izi de hiç değişmez. Hiçbir insanın parmak izi, başkasının parmak izine benzemez. Bir insanın parmak uçlarındaki çizgilerin şekli, doğmadan önce, ruh bedene girdiği sıralarda teşekkül eder. İnsan ölüp çürüyünceye kadar hiç değişmez. Beş bin yıllık mumyalarda aynen kaldıkları görülmüştür. Parmak ucundaki çizgilerden her biri, yan yana dizilmiş deliklerden meydana gelmiştir. Her delikçikten, ter sızmaktadır. İnsan bir şeyi tutunca, sızan ter, o şey üzerinde çizgilerin şekli gibi yapışıp kalır. Teri boyayan bir ilaç sürünce, o kimsenin parmak izi, o şey üzerinde görünür. Büyük âlim, imâm-ı Muhammed Gazâlî hazretleri, Kimyâ-yı se’âdet kitabında buyuruyor ki:
“Bir insanın çeşitli yaşlarındaki bedenleri başka başka oldukları gibi, aynı boy ve şekilde, fakat başka zerrelerden yapılmış bir bedenle kabirden kalkacaktır. Kıyamet günü, o uzuvların kendi değil, benzerleri yaratılacaktır.”
Sual: Bazı hastalar için, eğer hastahaneye, doktora yetiştirilseydi, ilaç alınsaydı ölmezdi deniyor. Gerçekten böyle midir?
Cevap: Doktor ve ilaç bulmak da, takdire bağlıdır. Allahü teâlâ, takdirine göre sebepleri yaratmaktadır. Çok eskiden bilindiği gibi, bir yeri kesilen insanın eceli gelmedi ise, kesilen damarı bağlanır, ilaç verilir, ölmez. Eceli gelmiş ise, damarı bağlayacak biri bulunamaz. Kanı akar, mikrop kapar, ölür. Yürek adalesi bozuk olan ağır hastaya, ölmek üzere olan bir başkasının sağlam yüreği takılıp takılmaması da, ecelin gelip gelmemesine bağlıdır. Kalbin değiştirilmesi de hastayı muhakkak iyi yapmıyor, bazen çoklarının ölmesine de sebep olmaktadır.
Osman Ünlü