Evliyânın büyüklerinden. İsmi, İzzeddîn bin Naîm’dir. Âlim, kâmil, ârif bir zât olan İzzeddîn bin Naîm’in çok kerâmetleri görüldü. 675 (m. 1276) senesinde vefât etti. Hama şehri yakınındaki Sıla köyüne defnedildi Doğum târihi ve hayâtı hakkında bilgi yoktur.
Es-Sirâc şöyle anlatır: “Hama vâlisi, alçak tabiatlı ba’zı kimselerin sözlerine kanarak, imtihan etmek için İzzeddîn bin Naîm’in dergâhına, içinde şarap olan bir takım eşyaların götürülmesini emretti. Eşyalar götürüldüğünde, İzzeddîn bin Naîm bunlara bakıp indirilmesini emretti. Orada bulunanlar bunların şarap olduğunu söylediklerinde, o tekrar; “İndiriniz ve bu tulumları çiğneyiniz” dedi. Bunları çiğnedikten sonra, içlerini açıp baktıklarında, son derece güzel ve lezzetli bir bal olduğunu gördüler. Dergâhda bulunanların hepsi doya doya yediler. Bir kısmını da Hama vâlisine gönderdiler.”
Yine es-Sirâc anlatır. “Sultan Rükneddîn Ebü’l-Feth Beybûrûs bin Abdullah, birgün İzzeddîn bin Naîm’in ziyâretine geldi Yolda yanında olanlara; “Bugün bol etli pilavı, dergâhda İzzeddîn bin Naîm’den yiyeceğiz. O yemek ise, ateşsiz pişmiş olacak. Bize izzet ve ikram edecek gücü bulabilecek mi bakalım” diyerek büyüklendi. Oraya vardıklarında, İzzeddîn bin Naîm, meydana büyük bir kuyu kazılmasını ve içine pirinç ve et olan bir kazan konulup, üzerinin de muntazam olarak toprakla örtülmesini emretti. Aradan bir müddet geçtikten sonra, İzzeddîn bin Naîm kuyunun ağzını açtırdı. Sultan ve oradakiler kendileri için yemek olacak şeylerin ateşsiz yerde pişmemiş olmasından endişe ettiler. Nihâyet kuyu açıldı. Ateşsiz olarak, yüksek hararetteki bu kuyudan gayet güzel bir şekilde pişmiş etli pilav çıktı. O zaman İzzeddîn bin Naîm; “Afiyetle yiyiniz” buyurdu. Sultan ve yanındakiler, bu velî zâtın ikram ve ihsânının bolluğuna şaşırdılar. Sultan, karşılık olarak birşeyler vermek istedi. Fakat İzzeddîn bin Naîm, ondan hiçbir şey kabûl etmedi. Orada bulunanların îmânları ve sevgileri kuvvetlendi.”
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Câmi’u kerâmât-il-evliyâ cild-2, sh. 152
İZZEDDÎN BİN NAÎM