Radyo dinlemek, televizyona bakmak…

Radyo, sinema, televizyon, birer neşir, yayın vasıtasıdır. Kitap, gazete, dergi gibidir, ancak!..

 

Sual: Radyo dinlemenin, televizyona bakmanın, film izlemenin dinimiz açısından herhangi  bir mahzuru var mıdır?

Cevap: Radyo, sinema, televizyon, birer neşir, yayın vasıtasıdır. Kitap, gazete, dergi gibidir. Bunlar, tabanca gibi, birer vasıta, birer alettir. Tabancayı, kabahatsiz, günahsız, zararsız bir kimseye karşı kullanmak günahtır. Harpte, düşmana karşı kullanmak ise, çok sevaptır. Görülüyor ki, tabanca kullanmak, hep günahtır demek veya her zaman sevaptır diye kestirip atmak, doğru değildir. Bunun gibi, radyo ve filmler, iyi insanlar tarafından hazırlanır, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri bildirir, İslamiyetin faydalarını, ahlak, ticaret, sanat, fabrikaların çalışması, tarih olayları, askerlik gibi din ve dünya bilgileri verirse, böyle radyoyu dinlemek, böyle filmleri ve televizyonları görmek, seyretmek günah olmaz, mubah olur. Faydalı kitap ve dergi okumak gibi, her Müslümana lazım olur. Fakat bunlar, din düşmanları, ahlaksızlar tarafından hazırlanır, haram, çirkin, şarkılar, çalgılar bulunursa ve zararlı şeylerin propagandası yapılırsa, böyle radyoları dinlemek, televizyonları görmek ve böyle film gösterilen sinemalara gitmek caiz olmaz. Böyle olan gazete ve kitapları, romanları okumak gibi, haram olur. Hadîka ve Berîkada deniyor ki:

“Tef, tambur ve her nevi, çeşit çalgıyı evinde, dükkânında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye, ariyet, kiraya vermek günahtır.”

Mubah ile günah karışık olursa ve radyoda, televizyonda, filmde veya bunların görüldüğü, dinlenildiği yerde, haram şeyler varsa, günaha girmemek için mubahı, hatta sevabı terk etmek lazım olur. Nitekim, müminin davetine gitmek sünnet olduğu hâlde, haram bulunan davete gitmemeli, haramdan, mekruhtan sakınmak için sünneti terk etmelidir.

Sual: Bazı camilerde, çocuklara yüksek sesle Kur’ân okutuyorlar ve o anda orada namaz kılanlar da şaşırıyorlar. Bunlara müdahale etmek gerekmez mi?

Cevap: Bu konuda İbni Hacer-i Mekkî  hazretleri, Fetâvâ-yı kübrâ kitabında buyuruyor ki:

“Camide Kur’ân-ı kerim okumak büyük kurbettir. Yüksek sesle okuyup, namaz kılanları şaşırtan çocukları susturmak lazımdır. Hocaları susturmazsa, yetkililer çocukları da, hocalarını da camiden çıkarmalıdır.”


Osman Ünlü

Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü