Âlimlerin geleceğini inkâr edenler

Âlimlerin geleceğini inkâr edenler
 
Geçmiş insanların hâllerini, ilimlerini anlayabilmek için, çeşitli yollar vardır…
 
Sual: İmâm-ı Rabbânî hazretleri gibi zatlara inanmayanlara nasıl cevap vermelidir?
Cevap: Geçmiş insanların hâllerini, ilimlerini, cehaletlerini, salah ve dalaletlerini anlayabilmek için, çeşitli yollar vardır:
Birincisi: Bir mezheb, bir yol sahibi ise, kurduğu yolu incelemektir.
İkincisi: Eserlerini, kitaplarını okumaktır.
Üçüncüsü: Onun hakkında insaf ile söyleyip, meziyet ve kusurlarını bildirenleri dinlemektir. İmâm-ı Rabbânî hazretlerine bakılacak olursa:
1-İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin yirmidokuzuncu kuşaktan dedesi, hazret-i Ömer-ül-Fârûk’tur. Dedelerinin hepsi zamanlarının büyük âlimi idi.
2-Bir kimseyi dünyaya gelmeden evvel haber veren müjdeler, zan ile ve yaklaşık olur. İsim ile, memleket ile bildirilmez. Mehdî hakkında haberler ve din imâmlarımız için verilmiş olan müjdeler de böyledir. Mesela;
(Din yer yüzünden kalkıp Süreyyâya yani Ülker denilen yıldız kümesine gitse, Asyadan çıkan bir genç onu yakalar getirir.)
(İnsanlar sıkışıp güçlüklerini çözecek âlim ararlar. Medîne-i münevveredeki âlimden daha üstününü bulamazlar.)
(Kureyş kabilesinden olanlara dil uzatmayınız. Onlardan bir âlim, yeryüzünü ilim ile dolduracaktır) hadis-i şerifleri de böyledir ki, birincisi İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfeyi, ikincisi İmâm-ı Mâlik bin Enesi, üçüncüsü de İmâm-ı Şâfi’înin geleceğini müjdelemektedir denildi.
Bu haberlerin hepsi, ne kadar kuvvetli olsa da, zan olup, ilim ve katiyet bildirmez. Dostlar için ilim gibi olup, düşmanların, inat ve inkâr edenlerin cahilliklerini arttırır. Çünkü kabul edenlerin çokluğu ve büyüklüğü karşısında ret ve inat etmek, ya alçaklık veya cahilliktir.
Din imâmları hakkındaki hadis-i şerifleri kabul etmeyip inat eden Vehhabiler böyledir. Mehdiyi inkâr edenler de böyle olup, birçok hadis-i şerife inanmamış oluyorlar. Bunun için Mehdînin geleceğine inanmayan kafir olur, denildi.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri için de, böyle müjdeler vardır, dostları için kati ve muhakkaktır. Düşmanlarının da, inkâr ve inadı artmaktadır.
O hâlde haklarında ciltlerle kitap yazılmış olan ve eserleri dünyayı doldurmuş bulunan ve onların izinde gidenler zamanlarının en kıymetlisi, en sevileni olan, iyilikleri güneş gibi her yerde parlıyan evliyaya iyi zan lazım olmaz mı?
 
 


Kategori içindeki yazılar: Osman Ünlü